Monday 16 January 2017

ÖLÜME BIRAKILMIŞ YILKI GİBİ

Kim dizginleyecek sanıyorsun
Kafanda vahşice koşan yorgun yılkıları?
Senden başka.
Neyim varsa döktüm diyorsun da
Neyin varsa söküp almadılar mı?
Bir ahize daha kayıyor mu parmaklarının arasından?
Kesintisiz tiz çığlıklar akabinde
Yol vermek için değil
Kim alabilmiş yolları?
Yol gitmek için değil
Hangi yol eskimiş gidenini eskitmeden?
Yol getirmiyor kimseyi
Kavuşturmak için ayırmıyor mu birilerini birilerinden?
Bunca uğurlama niye?
Yol söküp alıyor ciğerini
Ben kaybettim birini
Bak duruyor masada
Bazen öyle sadece sızlamak için sızlıyor arada.
Kolay bırakılmıyor ne de olsa eski alışkanlıklar.
Gitmek yok deniyor
Kaçmak kendinden olmadıkça.
İzbeye çekiliyoruz.
İnsan doruğa ulaştığında patlayan havai fişekler gibi,
Dışarıdan rengarenk
Ciğerleri lime lime,
İçeriden paramparça.
Dört nala haykırıyorsun,
Sakallarında çocuklar uyuyakalırken.
Sen kendi gölgene mi saklanıyorsun?
Kim bakar ki şimdi,

Ellerini nerede sakladığına?

No comments:

Post a Comment