Kolla akrebi, pencereyi kapat,
kovana rüzgar gider kapılıp.
Arabanın geçen savurduğu bir yol zerresi
sokağında travesti başına düşen şişe.
Zaman muhtaç kelimeye birkaç
Zaman muhtaç kelimeye birkaç
kaçışmakta tablosu çığlık.
Sulanıyor düşünce ağzı şimdi,
sönünce gözlerindeki fer geçirince tırnaklarını.
Sakallarının çullanan ahtapotları
Sakallarının çullanan ahtapotları
yese köklerinizi kıl şimdi,
suyundan hayat içmeyen kaldı mı?
Camlar çiğ çiğ sizlere
üstünden atar kokusunu ter pis,
Sakat çirkin yaşlı susar şimdi
Sakat çirkin yaşlı susar şimdi
zamanlar bir muhtaç kelimeye.
Kendi neden oğulları yaşamak ister onsuz
penceresi karşı sokakta bir ara
memesi kulak nefsinde
Konuşsa dili anlamak istemek kimse
Konuşsa dili anlamak istemek kimse
dost hamam böceği salçada ekmek üstünde
Zihin öğretti apış arası terli kaşınır.
üç kelime içindeki nefret.